Cem Özer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cem Özer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Aralık 2008 Salı

Okan Nereye Koşuyor?


Disko Kralı'nı izliyor musunuz bilmem... Ya da geçtiğimiz haftasonu "Okan bizi diskoya götür" temalı program sizi diskoya götürdü mü gerçekten?

Eskiden bir prestijdi Okan Bayülgen'in şovlarına konuk olmak. Her programa çıkmak istemeyen ünlülerin tercihiydi. Yeni şarkıcılar, oyuncular, mankenler de onun programına çıktıklarında, fark edilmiş ve diğerleri arasından sıyrılmış sayılırlardı. Hatta kimileri Aziz Üstel'leri, Cem Özer'leri unutmuş, Türkiye'de gece şovunun yaratıcısı Okan'mış gibi onu bir fenomen haline getirmişlerdi. Çok da iyi programlar yapmıştı gerçekten. Konsept aynı olsa da, arada bir değişen isimleriyle hala hatırlanan şovlardı. (Gece Kuşu, Televizyon Çocuğu, Zaga, TV Makinası vs.)

Makina sezon arası verdiğinde Okan biraz uzak kalacağını, iki sene kadar şova devam etmek istemediğini açıkladığında, herkes onun çok iyi bir hazırlıkla ve artık değişik bir şovla ekrana harika bir dönüş yapacağını düşündü. Ama Okan yeni sezonda hiç ara vermeden yine aynı konsept ile bu kez Disko Kralı adıyla kaldığı yerden devam etmeye başladı.


İlk programdan beri takip ettiğim, artık hakikatten çok sıkıldığım ve hiçbir esprisi kalmayan Disko Kralı ile en azından bu konseptin Okan için eskidiğini düşünmekteyim. Hızla geriye giden bir kalite ve geriye sarmayan bir başarıyla daha ne kadar bu şovu izletme ısrarında bulunacağını merak ediyorum doğrusu. Medyaya karşı tavrını ve entellektüel tutumunu kendi programında neden sürdürmediğini anlamıyorum ve bu mantığı sadece paraya da bağlamak istemiyorum.

Mehmet Ali Erbil gibi Okan Bayülgen'den de söz edildiğinde geçmişte tiyatroda harikalar yaratan adamlar olduğunun hep altı çizilir. Ancak senelerdir televizyondan bu kadar iyi paralar kazanan insanların sanatçı kişiliklerinin sınırlarını neden bu kadar görünmez kıldıkları da ayrı bir soru.

Geçtiğimiz gün yeniden izlediğim "Ağır Roman" filminde, o harika yazılmış Salih karekterindeki performansından sonra durdum ve Okan Bayülgen hakkında bunları düşündüm ve buraya da yazıp paylaşmak istedim...

Bette Midler'la Muazzez Abacı Birlikte Söylüyor! (özel arşiv)


Yıl 1996, aylardan Ağustos gazetelerde kocaman bir reklam: "Bette Midler'la Muzazzez Abacı birlikte söylüyor!" Hepimiz öyle bakakalıyoruz. Akşam televizyonu açtığımızda gerçekten de bu iki önemli sesi sahnede yanyana izliyoruz. Hatırlamayan pek çok kişi vardır ama zaman bazı durumları daha sonraki yıllarda daha da önemli kılıyor. O yıllarda da Bette Midler büyük bir star ancak Amerika'nın sevgilisi yıldız şimdilerde artık bir efsane.



Ertesi gün gazetelerde okuyoruz ki Bette Midler, Atlantic Records'un kurucusu Ahmet Ertegün'ün Bodrum'daki malikanesine davet edilmiş ve ailesiyle tatilini orada geçirmekte. Cem Özer ise o sıralar "Laf Lafı Açıyor" programının çekimlerini Bodrum Halikarnas Disko'da yapmakta. Programın konuğu Muazzez Abacı. Sohbetler ediliyor, şarkılar söyleniyor derken izleyici kalabalığı arasında Bette Midler'ı fark eden Muzazzez Abacı kendisini ısrarla sahneye davet ediyor. Bette Midler utana sıkıla da olsa, kırmamak adına sahneye geldiğinde gerçekten Abacı ve Özer tarafından iltifat yağmuruna tutuluyor. Muazzez Abacı şarkılarını ezbere bildiğini ve hayranı olduğunu söylediği Midler'ın bir parçasını da hiç provasız okuyuveriyor. Herşey şaka gibi değil mi?


İzlerken ben de öyle düşünmüştüm. Bette Midler o zaman da en sevdiğim sanatçıydı, şimdi de öyle... İstanbul'da Çırağan Sarayı'nda da konaklayan yıldız, bir sonraki sene yine yaz tatili için Bodrum'a geliyor, hem de ünlü modacı Valentino ile birlikte. O yazın görüntüleri de bakın medyaya nasıl yansıyor...



Arşivimde gezerken bulduğum bu haberler ve fotoğraflar sanatseverler için sanırım hala haber değeri de taşıyor... Ve Bette Midler şarkıları hala ne güzel söylüyor...