4 Ocak 2009 Pazar

Sertab Erener "Otobiyografi"si...


Sertab benim Sezen Aksu konservatuvarından mezun en sevdiğim sanatçıdır. Onu sevmemin öyle "Kumsalda" zıplamalarıyla, "Eurovision" galibiyetiyle filan alakası da yoktur. Has severim. "Sertab Gibi" albümü bence hala Türkiye'de yapılmış en güzel albümdür. Buraları çabuk geçiyorum, çünkü bahsedeceğim şey bir Sertab DVD'si. Harbiye Açıkhava'da verdiği özel konserin DVD kaydı daha doğrusu. Adı da "Otobiyografi / İstanbul Konseri". Geçtiğimiz günlerde iki ayrı versiyonuyla piyasaya çıkan DVD'nin ilk versiyonunda sadece konser kaydı var. Diğerinde ise konser kaydı, iki CD'den oluşan konserin albüm kaydı ve otobiyografiye uygun olsun diye fotobiyografi denilen Sertab'ın çocukluğuna ve kariyerine ait fotoğraflardan oluşan bir kitap. Bence müzik tarihimize düşülmüş önemli bir not bu çalışma. İki şekilde yorumlamak istedim...
Sertab DVD'sinin artıları: Sertab'ın duygusal bir konseptle hazırladığı açılış ve umut dolu kapanış gerçekten görmeye değer. Konserin konukları da hep yanlarında rahat hissedebileceği, yakınındaki isimlerden seçilmiş, bu da performansını daha güçlü kılmış. Levent Yüksel ile müzikal anlamda yanyana duruşu hala ilk günkü kadar güzel. Kostümler ve sahne üzerinde şarkılara göre hazırlanmış ufak detaylar, şık dekorlar şirin. "Başa Döneceksin" adlı şarkısında Özge Fışkın ile uyumu ve şarkının enerjisi harika. Demir Demirkan'lı bölümlerde gerçekten sevgisi neredeyse gözle görülebilecek, elle tutulabilecekmişcesine gerçek. Sezen, Sertab ve Levent'in birarada şarkı söylüyor olması, "bazen hiçbirşey eskimiyor" dedirtecek kadar samimi. Sertab bir kez daha ispat ediyor ki benzersiz bir ses. DVD'nin kapağı, fotoğrafları, kitapçığı ve özel kutu tasarımı nefis ve dünya standartlarında. Konserin ses kaydı da gerçekten iyi. Ülkemizde üç-beş tane diyebileceğimiz konser kayıtları içinde bir yüz akı.
Sertab DVD'sinin eksileri: Adı "Otobiyografi" olarak seçilen bir konserin şarkı repertuvarı ve sayısı da doğru seçilmeliydi. Sezen Aksu ile yanyana gelinecek şarkı da, ya karşılıklı döktürülecek ya da eğlenilecek bir şarkı olmalıydı ki bence sadece Sezen için yanlış bir şarkıydı. Nil Karaibrahimgil tek başına sahnede ne kadar eğlenceli ise başka biriyle yanyana o kadar vasat durmuş. Belki o gardırop meselesindendir, kimbilir. "İncelikler Yüzünden"in sahnedeki konsepti biraz zorlamaydı ve yeniliği yoktu. DVD'nin piyasaya tek versiyonla çıkması daha uygun olurdu çünkü konser kaydındaki şarkılar, orijinalleriyle kıyaslandığında tercih edilebilecek kadar iyi değil, daha doğrusu görerek dinlediğinizde daha çok şey ifade eder durumda. DVD'de yakınları, ekibi ve konserde emeği geçenlerle yapılmış mini röportajlar olabilirdi. Konser hazırlığıyla, provalarla, sahne arkasıyla ilgili görüntüler çok azdı. Bu kayıt için çalışan ekip ne kadar iyi olursa olsun, çekimleri Şebnem Ferah konser kaydıyla karşılaştırdığımda çok da profesyonel bulamadım. Ses ne kadar iyi ve özenliyse kayıtta, görüntülerin de öyle olmasını beklerdim.

Ne olursa olsun "bir konser DVD'si en çok kime yakışır" diye sorsalar, Sertab adını vereceğim üç isimden biri olacağı için, konseri keyifle izledim. Kariyerini düşününce bu çok özel ayrıcalığı hakettiğini düşünüyorum. Yıllar önce Rumeli Hisarı'nda verdiği bir konser öncesinde dağıtılan el ilanlarında, abisinin kaleminden kısa ve öz bir cümleyi hatırlıyorum. "Büyük şarkıcıdır." Bu kaydı izledikten sonra bir kez daha diyorum ki, abisi çok haklıdır...

9 yorum:

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

Popüler Yorum,

Böyle çalışmalar beni çok sevindiriyor ve özellikle daha da artmasını istiyorum. Artık devir CD satışı devri değil, zaten CD satışından çok gelir elde edemiyor sanatçılar.

Devir artık performans DVD'si devri. Şebnem Ferah gibi kaliteli performansları DVD'de izleme ve satın alma dönemi. O yüzden şarkıcılar elbet CD'sini çıkarsın ama böyle çalışmalara da yer versinler ki görsel açıdan daha kalıcı olsunlar.

Dr.Troy dedi ki...

"bir konser DVD'si en çok kime yakışır" diye sorsalar, adını vereceğin diğer iki isim kimler olurdu acaba ?

:)

Yeri gelmişken paylaşmak istedim; Şebnem Ferah'ın Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki dvd kaydını çok başarılı bulmuşumdur ben, hatta Sil Baştan bir önceki albümüne ait olmasına rağmen, bu dvd kaydıyla meşhur olmuş-dillere düşmüştür ki bu da bu kaydın ciddi başarısının en güzel göstergesi olsa gerek.

dchetin dedi ki...

düşüşteyken yapılan bir çaba bana çok şey ifade etmedi.

Popüler Yorum dedi ki...

dizigünlükleri,

her şeyin taklidinin aslı sayılabildiği bir dönemdeyiz. bence de daha çok yapılsın ancak dvd nin de korsanı var, herkes bu masraflı işe kalkışamıyor sanırım...

Troy,

Şebnem Ferah'a yakışırdı ve zaten artık bir konser kaydı var. (Dediğin gibi bence harika bir kayıt, izlerken büyülendim. Sil Baştan ve birkaç şarkı daha cidden cilalanmış oldu.)

Sezen Aksu'yu sahnede sanırım 100 kere izlemişimdir. Efendy'de "Şarkı Söylemek Lazım" öncesi izlediğim performansı, parodileriyle birlikte güzeldi. Sezen yapacaksa onun tek bir konser olmasın, bugüne dek elde ne kadar görüntü varsa toplansın ve bir ya da birkaç DVD'ye dolsurulsun:) Zerrin Özer'in sahnesi pek bilinmez mesela. Aralarda konuşmasını engelleyip, şarkılardaki canlı performansı kaydedilebilir, yakışır. Bir de Zuhal Olcay'ı izlemiştim "Siyah Beyaz Dinleti"sinde. Bu kadar hatasız ve güzel okunabilirdi ve okudu. Hem de oyunculuğunu da konuşturarak. Ona da çok yakışır derim. "Kimlere yakışmaz"ı da var bu durumun o da ayrı bir yazı konusu:))

dchetin,

Sertab'ın parlak günlerinin geride kaldığına katılmıyor değilim, haklısın ancak sesi ve müzikal yolculuğu bu kayıt için hakikatle yeterli gibi geliyor bana da. sağol yorumun için ayrıca:)

her boku bilen adam dedi ki...

sertab "sertab goes to club" ile kendi kariyerine ve kalitesine yaptığı ihaneti toparlamaya çalışmalıydı ve bunu yapmanın da tek yolu yeni bir albüm değil,bir best of da değil ancak böyle bir konser albümü olabilirdi.
dvd'yi daha edinemedim ama eleştirilerine güveniyorum bu konudaki.
hazır söz sertab'tan açılmışken size gereksiz bir bilgi vereyim.
elimde 80 lerden kalma 50nin üzerinde "tvde 7 gün" dergisi var.zamanında ordan burdan elime geçmiş.
bazen onları açar karıştırım.
sanırım 1986 tarihli bir sayıda sertab'a ve bora ebeoğlu'na (oya-bora) rastlamıştım.
o yıl trt'nin düzenlediği eurovision elemelerine katılmışlar ikili olarak.ve elemeyi geçememişler.
yıllar sonra trt sertab'ı yalvaryakar eurovision'a yollamıştı.hayat ne garip değil mi sevgili dostlar.
gece gece kafama takılan bu gereksiz olayı paylaşayım dedim:)

Popüler Yorum dedi ki...

iyi ettin paylaşmakla, "tv'de 7 gün" enfes bir dergiydi ben de biriktirirdim hala elimde sayılar var, bu arşivcilik durumu eskiciliğe dönüyor:) oya-bora, emel-erdal şarkıları Türkiye elemelerinde hep sevilir ama temsil etmeye gelince kazanamazlardı, sen söyleyince ben de dergiden bunu hatırladım:)

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

Bu akşam kanallar arasında gezinirken MTV'de gördüm Sertab Erener'i. BeniMTV'm programındaydı.

Kaçıranlar bu linklerden izlesin:)

1.bolüm
http://mtv.com.tr/video.aspx?VideoId=1505&ParentId=2886

2.bölüm
http://mtv.com.tr/video.aspx?VideoId=1504&ParentId=2886

3.bölüm
http://mtv.com.tr/video.aspx?VideoId=1503&ParentId=2886


Ben de bunu paylaşayım dedim:)

Popüler Yorum dedi ki...

teşekkürler dizi günlükleri hemen izliyorum:) çok sağol...

Adsız dedi ki...

Sertab Erener bu hafta sonu "painted on water" tanıtımı için new york'ta demir demirkan'la bir dizi konser verecek.
Türkülerin caz versiyonuyla yorumlarndan oluşan albüm yakında ABD'de piyasaya çıkacak. Sertab bu çalışmasıyla Grammy ödülünü almak istiyor.

Güldemir